21-22 Şubat 2024 tarihinde WOW hotelde gerçekleşen Başkanlığını Dr. Akkan Suver’in yaptığı Marmara Grubu Vakfı 27. Avrasya Ekonomi Zirvesinin ikinci günü “Yapay zeka: İnsanlığın geleceği ile hukuki alt yapı”- “Barışa duyulan özlem, kuşak ve yol 11 yaşında”- “Suyun peşinde bir ömür” ve “Krizlerden istikrara: kapsayıcı bir dünya inşa etmek” oturumları düzenlendi.
“Suyun peşinde bir ömür Süleyman Demirel 100 Yaşında” Başlıklı oturumun Murat Yetkin moderatörlüğünde; Dr. Aylin Cesur (TBMM 27. Dönem Milletvekili- 9. Cumhurbaşkanı Doktoru), Dr. Emilnda Constantinescu (Romanya Cumhurbaşkanı / 1996-2000), Hikmet Çetin (Türkiye Dışişleri Bakanı, TBMM E. Başkanı), Evgenia Gutul (Gagavuzya Özerk Bölge Başkanı), Dr. Mladen İvanic (Bosna Hersek Cumhurbaşkanı /2014-2018), Petru Lucinschi (Moldova Cumhurbaşkanı /1997-2001) konuşmacı olarak yer aldılar.
Türkiye’nin Siyasi Dehası Süleyman Demirel
Türkiye’nin siyasi sahnesinde unutulmaz bir iz bırakan Süleyman Demirel, bugünün siyasetçileri için hala bir ilham kaynağı olarak kalıyor. Demirel’in ölümünün ardından bile, onun liderlik tarzı, politik vizyonu ve ülkeye katkıları hala hatırlanıyor ve tartışılıyor
Demirel’in siyasi kariyeri, defalarca başbakanlık yapması ve sonrasında Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. ve 10. Cumhurbaşkanı olarak ülkeyi yönetmesiyle dolu dolu geçti. Onun liderliği altında Türkiye, ekonomik ve sosyal alanlarda önemli ilerlemeler kaydetti. Ancak, siyasi kariyeri boyunca da eleştirilere maruz kaldı ve tartışmalı dönemler yaşandı. Ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen herkesin kalbinde hala yaşayan bir siyasetçi olarak anılmaya devam ediyor. Demirel için anma oturum düzenlendi..
Türkiye’ye kazandırdığı yapılar ve projeler de hatırlatıldı. Hedeflerini, “her Türk vatandaşına bir çatı, bir iş, bir aş” olarak belirleyen Demirel’in, ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasında önemli izler bıraktığı vurgulandı.
Süleyman Demirel, Türk siyaset tarihinde önemli bir yere sahip olan bir liderdir Süleyman Demirel, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde önemli bir figür olarak tanınıyor. Siyasi kariyeri boyunca, Demirel, ülkenin modernleşme ve kalkınma hedeflerine odaklanarak önemli reformları hayata geçirdi. Özellikle 1960’lı ve 1970’li yıllarda, Türkiye’nin sanayileşme ve altyapı projelerinde öncü rol oynadı.
Bugün, Türkiye’nin siyasi manzarasında, Süleyman Demirel’in mirası hala hissediliyor. Onun liderlik tarzı ve politik vizyonu, genç siyasetçiler için bir örnek teşkil ediyor ve ülkenin geleceği için bir rehber niteliğinde olmaya devam ediyor. Demirel’in vefatının ardından bile, onun hizmetleri ve katkıları, Türkiye’nin modern tarihinde önemli bir yer tutmaya devam ediyor.
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu siyasi ve ekonomik zorlukları aşmak için büyük çaba sarf etmiştir. Demirel, özellikle 1960’lı ve 1970’li yıllarda
liderlik vasıfları, demokrasiye olan inancı ve halka olan yakınlığıyla hatırlanacak bir siyasetçi olarak anılmaya devam edecektir.
Bilge insanlar oturumu
Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen 27. Avrasya Ekonomi Zirvesindeki son oturumda Cumhurbaşkanları konuşmacıydı. “Krizlerden istikrara: kapsayıcı bir dünya inşa etmek” Bu oturumun konuşmacıları Abdullah Gül ile birlikte 22 eski cumhurbaşkanları yer aldı. Abdullah Gül video konferansla katıldı.
Cumhurbaşkanları, bölgedeki ticaret ve yatırım potansiyelini değerlendirdi. Bölgesel ekonomik istikrarı ve finansal iş birliğini güçlendirmek adına adımlar atmaya karar verildi. Kredi mekanizmaları, finansal piyasalar ve para birimleri arasında entegrasyon konuları ele alındı.
Toplantıya katılan liderler, dijital ekonomi ve yenilikçi teknolojilere yönelik destekleyici politikaları konuştu.
Toplantıda, bölgesel ekonomik entegrasyon ve serbest ticaret anlaşmaları konusu da ele alındı. bölgedeki ekonomik sürdürülebilirlik ve çevresel sorunlar konusunda da görüş alışverişinde bulundu. Yeşil ekonomi ve temiz enerji projelerinin desteklenmesi görüş bildirildi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar zirvede yaptığı konuşmada, zirvede birçok ülkenin temsilcisine seslendiğinin memnuniyetle belirtti. Tatar, bölgedeki sıkıntılara işaret ederek, Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı saldırıları anımsattı. 1974’te Türkiye’nin garantörlüğüyle adaya barış getirildiğini ve Kıbrıs Türk halkını saldırılardan kurtardığını vurguladı. Kıbrıs Türk halkının devletini kurduğunu ve federal çözüm çabalarının sonuçsuz kaldığını belirtti. Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenliği ve bağımsızlığından vazgeçmeyeceğini ve adada iki devletin işbirliğine dayalı bir anlaşma bulunabileceğini ifade etti. Ayrıca, Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız ambargoların kaldırılması çağrısını yineledi ve KKTC‘nin Doğu Akdeniz’de güçlü bir devlet olarak yer aldığını vurguladı. Tatar, Türkiye’nin adanın garantörü olduğunu ve ambargoların neden devam ettiği sorusunu uluslararası camiaya iletti.
yilmazparlar@yahoo.com